Şimdi ne alaka diyeceksiniz... Squash ve Arkadaşlık!
Anlatayım efenim...
Arkadaş dediğiniz onca insan vardır çevrenizde, günlük hayatınızda bir şekilde yer eden ama araya mesafeler girdiği vakit pek de arayıp sorma gereği hissetmediğiniz, yani ayıp olmasın diye yapılan aramalar hariç..
Lakin arayıp soramasınız da kokusuyla paylaştıklarınızla size daima ben buradayım diyen kendini sık sık anımsatan insanlar vardır. Nasıl olur bu farklılaşım?
Paylaşımla...
Şahsım adına konusuyorum madem bu blogda rahat rahat söyleyeyim; Ben hep her halta burnunu sokan araştıran bulan sonra da bunu bir heyecanla çevresiyle paylaşan olmuşumdur. Bunu bir başkası da sizin için sizle beraber yapıyorsa işte ben o zaman buna arkadaşlık derım: gerçek arkadaşlık!
Bu yüzden değil midir kelime olarak arkadaşın bile işteş olması. Çok basit işte her daim almayacaksın, sen de üreteceksin, paylaşacaksın(yanlış anlaşma olmasın dedıkodu paylaşımı değil bahsettiğim!)
Bundan iki üç sene önceydi. Burcunun kapıma dikilip haydi squashe gidiyoruz dediği. Ben anlamam squashten hem üye de değilim bahanelerim sonuçsuz kalıp Bostancı Sporuim da buldum defalarca kendimi. Kortta da genelde dilim yerde kendimi de defalarca duvara yapışmış olarak buldum ama çok eğlendim hem kilo da verdik idi..
Hayatıma birşeyler katan sınırlı sayıda insandan biri oldu böylece. Simdi aradan 3 sene geçmesine rağmen bir squash kortuna gittiğimde arkama dönüp o günleri anıyorsam, şimdi sen olsan nasıl eğlenirdik concon concon vurma o topa, süpürge gibi tutma o raketi deyişlerini anıyorsam mesafe farketmez muhim olan paylaşımdır diyorum.
Yaşanan onca şey, CK Eutophia parfüm, Ford Fusion ın bagajında iki squash raketi
Burcu...
Öperim =)
No comments:
Post a Comment